İşsizliğin tavan yaptığı Giresun’da ahali İŞKUR kapılarında dolaşırken.
Giresun yangın yeri iken.
Millet can derdinde.
Aş- iş hesabı.
Ve dahi.
Çarşı-pazar.
Mutfak yanıyor.
Emmeeee...
Ne hikmetse.
Bayram değil seyran değil.
Ne aciliyeti varsa artık.
Tuzu kuru olmalı ki...
Keyfi gıcır.
Evet..
Cümle alem geçim derdinde.
Ama.
Güya sendikacı.
Sözümona memurun banisi (!)
Sarı sarı.
Memurun özlük hakklarını savunacağı yerde.
Bakın ne yapıyor?,
Yanlış okumuyorsunuz.
O imam sendikacı, referandum ayarlı cami peşinde.
Kim mi?
Memur-Sen Giresun İl Başkanı Sami Şimşek.
Aynı zamanda Diyanet-Sen Giresun Şube Başkanı.
İmam.
Cami edebiyatı yapıyor.
Ha...
Durun biraz.
Sakın yanlış anlaşılmasın.
Elbette camiye ihtiyaç varsa yapılsın. (ki Giresun'da fabrika ve okuldan çok fazlasıyla 'CEMAATSİZ' cami var)
İtiraz yok.
Ancak.
Referanduma saylı günler kala bu cami işi de nerden çıktı?
Bu ‘EVET’ propagandasının yeni sürümü mü?
Çaktırmadan siyaset de yapıyor.
Gökdelen bina söylemli.
Bi de parantez olsun.
Sayın Şimşek, vakti zamanında AKP'nin Giresun Belediye eski Başkanı Hurşit Yüksel'e niye aynı çağrıyı yapmadı acaba?
Ama sendikacı ama imam ama sade vatandaş niyetine.
Bi düşünün hele.
Her neyse.
Açalım konuyu.
Başkan Şimşek, Giresun merkeze büyük bir cami yapılması için Belediye Başkanı Kerim Aksu’yu göreve davet etmiş.
Zamanlaması da ilginç.
Diyor ki...
‘Sayın başkanım şehrin bu eksikliğini artık görün ve bu eksikliği gidermeye çalışın. Yer yok, imkân yok demek asla bir çözüm değildir. Nasıl ki şehre istenildiği takdirde gökdelen binaları yerleştirebiliyorsanız. Altında 300-500 araçlık otoparkı olan, müştemilatında konferans salonları, kütüphaneler, kültür ve gençlik merkezleriyle ilimizin medarı iftiharı olacak en az 5000 kişilik bir külliye camiyi sizlerden istiyoruz. Yeter ki, yerini ve alt yapısını halledin, inşasını halk olarak biz yapmaya hazırız.’
Eyvallah da...
Şeytan dürtüyor işte.
Hiç uzatmayalım.
Kısa olsun.
Laf yerini bulsun.
Bakın.
Bilinsin isterim.
Sendikacı imam başkan Şimşek ‘GİRESUN EVET PLATFORMU’nun da sözcüsü.
Yani.
En önde gideni.
Mesele anlaşıldı galiba.
Demem o ki...
Algı oyunu bu.
Şark kurnazlığı.
Malipülasyon.
Millete koyun muamelesi çekme.
Milleti aptal yerine koyma.
Milletin aklını hor ve hakir görme!
Milletin zekasına hakaret.
Toplum ve siyaset mühendisliği!
Görevden vazife çıkarıp rol kapma işi.
Adı mevkidir, makamdır, statüdür.
Giresun.
Diyelim ki AKP habı yuttu.
Zevahiren.
Pekiiii..
Soralım.
'Sen giderken biz dönüyorduk' misali.
Aksu yer mi?
Yutar mı zokayı?
Oltaya gelir mi?
Hiç sanmam.
Çünkü...
Tekeden süt sağılmaz.
Balda tuz bulunmaz.
Suda ateş yanmaz.
Hülasa.
Bu çağrıdan 'EVET'e ekmek çıkmaz.
Yine de...
Yorum sizin.
Giresun.
Ne diyelim artık.
PAZAR ola HAYROLA...
Bu haber 5557 defa okunmuştur.