Kısa bir süre önce seçimlerde ikinci sırada yer almasına rağmen tercihen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Giresun Üniversitesi rektörlüğüne atanan Atatürk milliyetçisi demokrat ve cumhuriyetçi Erzurumlu yiğit dadaş Prof. Dr. Cevdet Coşkun’un, maalesef üniversiteye hakim olamadığı ileri sürülüyor.

REKTÖR TESLİM BAYRAĞINI MI ÇEKTİ?

Elbette temenni etmiyoruz.

Umarız doğru değildir.

Ancaaaaaakkkk...

Gazetemize yansıyan çok özel bilgilere göre dik duruşu ile tanınan Rektör Coşkun’un bazı kesimler tarafından baskı altına alındığı ve haliyle de teslim bayrağını çekerek yelkenleri suya indirdiği savunuluyor.

İPLER KİMİN ELİNDE? BİZDEN BİR CAN GÜRCÜ'NÜN MÜ?

Bu noktada Coşkun tarafından rektör danışmanlığı yanısıra Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü’ne de atanan Giresunlu hemşehrimz Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Nazım Elmas’ın asla kınamak ve küçük düşürmek yok ama 'etnik kimlğini biliyorsunuz. Georgia (Gürcü)-  bütün ipleri eline aldığı savı üniversitenin akademik camiasında yüksek sesle konuşuluyor.

ÜNİVERSİTEYİ ELMAS MI YÖNETİYOR?

Öyle ki Elmas’ın üniversitenin bilim üretmek babında yeniden yapılanması için proje üretmek yerine masum taşeron işçilerle uğraştığı ve yandaşlarına yol açmak için görevden vazife çıkardığı değerlendirmesi yapılıyor.

İddiaya göre üniversiteyi Rektör Coşkun’un değil, fiilien Elmas’ın yönettiği ve bu durumun da yakın zamanda büyük çatışmalara zemin hazırlayacağı dillerde dolaşıyor.

Dahası...

Bu işin başka boyutlarının da olduğu ifade ediliyor.

Acaip iddialar zirve.

Şimdilik kalsın.

Sonra konuşuruz.

E bildiklerimiz var.

Malum.

GÜ'de ne demişsek o oldu.

Dün gibi.

Haliyle...

Bugün de..

TIME boşa konuşmaz.

Yanılmaz/yanıltmaz.

Postacı kapıyı çaldı.

Mektup getirdi.

......

?!...

VE KONUDAN AZADE BU ÇİSE ÇAKALI DİNCİLERİ TANIYALIM

Aynı mahallede büyüdük.

Aynı havayı soluduk, aynı sofraya oturduk.

Aynı suyu içtik, aynı dağa çıktık.

Aynı bağın gülüyüz, aynı rengin tonuyuz.

Horan bir, halay bir.

Pekiiiii..

Öyle mi?

Değil.

Hepsi.

Vallahi yalan.

Billahi yalan.

Tillahi yalan.

Çünkü..

Ey AKP'li numaracılar...

Şirketin ortakları.

Kar marjlı hissedarlar.

Siz her haltı yersiniz ama iki bira içen adama takarsınız.

Ben ki sizin dilinizi ve niyetinizi bilirim.

Herkese fiyat biçersiniz.

Değer asla.

Huyunuzdur.

Şark kurnazlığı.

İşinize geliyorsa.

Kaz gelecekse tavuğu feda edersiniz.

Dostu kullanır, düşmanı dost edinirsiniz.

Hainlik ve kalleşlik olacak ya..

Demem  o ki..

Yola çıktıklarınızı yolda bulduklarınıza satarsınız.

Hadi inkar edin.

Yüreğiniz varsa.

Mevki makam düşkünü.

Sıfat, şöhret manyakları.

Rantçı, çıkarcı saltanat düşkünleri.

Ahiretini dünyası için satanlar.

Dinci sansarlar...

Sizin yatacak yeriniz yok.

Hem bu dünya da hem de ahirette.

Çünkü.

Siz de vicdan yok, siz de vefa yok.

Siz de 'İNSANLIK'! yok.

Son söz.

Yaratan sizi cehennemin arka kapısından bile içeri almayacak.

Ve çünkü..

Din adına işlediğimiz günahlar boyunuzu fesah fersah aştı.

Kapatalım konuyu.

Bana sorarsanız...

Sizin cenazeniz bile yıkanmaz.

Dinci kılıklı cehennem odunları.

ÜÇ DEFA HARAM OLSUN. ŞAHİT OL YARAB !..

Varsa üstünüzde bi hakkımız.

Ve kul hakkı yemek en büyük günahsa.

Ve..

'Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim ancak kul hakkı ile gelmeyin'

Ayetse.

Veya hadis-i şerifse.

Açık ve net konuşalım.

Hakkımızı helal etmiyoruz, cümlenize.

Haram olsun.

Haram olsun.

Haram olsun.

ŞAHİT OL YARAB !..