Sevgili okuyucularım,
Malumunuz.
AK Parti'de kartlar yeniden açılıyor...
E haliyle....
Partili dostlar arıyorlar:
'Merkez ilçe kongresini niye yorumlamıyorsun?'
Ne diyeyim ben şimdi.
Şaka yollu...
Kardeşim...
'Sepetçi Sebahatin'e gidin' diyorum.
Neyse...
Yazayım bari.
İnanın ne abartacağım ne taraf olacağım.
Yazacaklarım yandaşlık değil.
Samimi görüşum.
Şimdi....
Kaybedenler Kulübü'ne uğrayalım.
Hesap sorma makamında değiliz ama yorumlayalım.
Değil mi ki...
Kör değiliz.
Sağır değiliz.
Anlamış da değiliz.
Açalım konuyu.
Bakın, size garip gelebilir ama AKP Giresun merkez ilçe kongresinde ilkler yaşandı.
Soru şu:
Kongrenin ev sahibi kimdi?
Elbette Aytekin ŞENLİKOĞLU.
Yani....
Yeni vekil aday adayımız.
Devam edelim.
Misafirleri kimdi?
Partinin grup başkan vekilinden tutun bölgenin koordinatörüne kadar.
Sıkı durun.
Nefesinizi tazeleyin.
İyi güzel de salon neden sinek avlıyordu? Kongre hayırlara vesile olacaksa salon neden boştu?
Kendi yaptıkları delegeler nerdeydi?
Dörtyüz küsür delegenin kongreden haberi mi yoktu.?
Vardı.
Ama sandığa yarısı gitti.
Ötesini de söyleyelim.
Zurnanın asıl zırt dediği yer.
AK Parti kongrelerinde olmayan ama ilk defa yaşanan vaka.
Eğer ilçelerden konuklar da gelmeseydi tam bir rezalet yaşanacaktı.
12 yıllık AK Parti tarihinde Recep İvediklik durum kaçınılmazdı.
Görüntüyü konuklar kurtardı.
Şahane değil mi?
Peki...
Kendi söylemiyle 13 aylık başkanlığını döneminde partiyi layıkıyla yönettiğini ve taban siyaseti yaptığını savunan eski Başkan ŞENLİKOĞLU kendi eliyle yaptığı delegeleri neden sandığa getirememişti?
Salona neden hakim olamamıştı?
Arife tarif gerekmez.
Taban siyaseti buysa kalsın.
Yönetim sanatı buysa almayalım.
Neden derseniz?
AK Partililer'in sorduğu soru yanıt bekliyor.
Grup başkanvekili niçin boş salona konuşmak zorunda bırakıldı?
Yormayın kafanızı.
Cevabı çok basit.
Sen eş- dost, akraba ve köylünü siyasi kimliğine bakmadan delege yaparsan olacağı budur.
CHP tandaslı yandaşlarını delege yazarsan sonuç noramindir.
Hal böyle olunca kafayı kırmaya gerek yok.
Kimse sandığa gelmez elbette..
Ki....
Yarısını da zor bela getirirsin.
Öyle de oldu.
Netice tam bir hüsran.
Yok efendim neymiş.
Partiyi kurumsallaştırmış, köy ve mahalelerde partiyi örgütlemiş.
Kurşun askerler göreve hazır ve nazırmış.
Külahımız da yok ki anlat diyelim.
Sakalımız da yok ki söz dinletelim.
Bütün bunlara rağmen bakıyorum da hala maval okunuyor.
Olgular perdelenip algı operası sergileniyor.
Tiyatro oynanıyor.
Hacivat- Karagöz misali.
Yazık.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
Midem kaldırmıyor.
Kusasım geliyor.
Sözü bağlayalım.
Sayın ŞENLİKOĞLU...
Masaların üstünde yığın olan sahipsiz kimlikler herşeyi anlatıyordu.
Yalan diyorsan, adresini ver postalayalım.
Fotoğraflar konuşsun.
Kısaca...
Sen yat kalk da ilçelerden kongreye akın eden partililere dua et.
Delegenin yerlerinde yeller eserken o cefakar dava adamları zevahiri kurtardı.
Amaaaaa..
Herkesin uzlaştığı.
Ortak aklın buluştuğu bir konu var.
Kongrenin kazanını kim oldu bilemem lakin kaybedenler su götürmüyor:
'Senin de içinde olduğun Dereli troykası.'
Buraya kadarmış.
ŞEN kal A dostum!
Yolun sonu göründü.
Hoşçakal...