Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen FİSKOBİRLİK Genel Kurulu’nda FİSKOBİRLİK’e sahip çıkması ve Giresun için ne denli önemli olduğunu belirten bir konuşma yapması üzerine Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan tarafından eleştirilen AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk veryansın edercesine ağır konuştu.

‘KARAN KÜÇÜK KİŞİSEL HESAP VE HIRSLARINA YENİLMİŞTİR’

Milletvekili Öztürk yaptığı yazılı açıklamada,'Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan’ın basında yer alan talihsiz açıklamalarını üzülerek okudum. Nurittin Karan, Giresun'umuz için önemli bir marka değeri olan FİSKOBİRLİK’i sahiplenmemizi, desteklememizi ve daha iyi yerlere taşıma gayretlerimizden rahatsız olması ve bizleri bunun için eleştirmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Bunun tek mantıklı açıklaması Nurittin Karan'ın daha önce yönetiminde yer aldığı ve yönetim çekişmesinden kaynaklanan küçük kişisel hesapları ve hırslarına yenilmesidir. Üstelik bunu basın aracılığıyla dile getiriyor olması bizi daha çok üzmüştür' dedi.

‘FİSKOBİRLİK GİRESUN’UN MARKA DEĞERİDİR’

'FİSKOBİRLİK de bizim, Ziraat Odası da bizimdir. Giresun'umuza ve hemşerilerimize hizmet eden her kurum bizimdir ve biz kurumlarımızı yıpratmak için değil güçlendirmek için çalışmaktayız. Bizim için asıl olan kurumlardır, isimler değil' diyen Öztürk, 'FİSKOBİRLİK özelinde konuşmak gerekirse, FİSKOBİRLİK Giresun’un en büyük marka değerlerinden birisidir. Fındığın başkenti Giresun’da; tabi ki fındığa değer katan, çiftçilerimizi serbest piyasanın risklerine karşı koruyan, fındık ürünlerini çeşitlendirerek katma değer oluşturup yeni pazarlar yaratan, çok ciddi istihdam sağlayan ve şehrimize ekonomik katkıda bulunan böyle bir kuruma elbette sahip çıkacağız, güçlendireceğiz. Biz bu desteği verirken bu kurumun başkanı kim diye de ayrım yapmıyoruz. Seçilmiş bir başkan ve Giresun’umuza hizmet eden bir kurum her zaman desteklenmelidir' ifadelerini kullandı.

‘BİZ GENEL KURULDA Bİ HAKKI TESLİM ETTİK'

Öztürk,’Bilindiği gibi FİSKOBİRLİK, 2006-2007 yıllarında eski bazı yöneticiler yüzünden çok zor günler geçirmişti. Hükümete muhalefet etme amacıyla geçmiş bazı yöneticiler yanlış politikalar uygulamış, Hükümetle üretici karşı karşıya getirilmiş, fındık eylemleri yapılarak yollar kapatılmış, çok fahiş fiyatlar açıklanmış, aldıkları fındıkların bedeli üreticiye ödenmemiş, böylece üretici mağdur edilmiş, borçlar ödenmeyince hem üreticiler hem de bankalar tarafından başlatılan icra takipleri ile kurumun bütün itibarı sarsılmıştı. İşte böyle kara bir tablodan sonra Lütfü Bey ve ekibi göreve gelmiş, adeta FİSKOBİRLİK’i yoğun bakımdaki hasta gibi bir durumdan alarak bu günlere getirmiştir. Son 15 yıl içinde, bugünkü karşılığı 2 milyar TL’yi aşan borçların tamamı ödenmiş, üreticilerimizin yaşadığı mağduriyet ortadan kaldırılmıştır.

'EFİT A.Ş. FİSKOBİRLİK'İN AMİRAL GEMİSİDİR'

Üreticisinin kapısından fındık alımı gerçekleştirip bedelini 2 gün içinde ödeyen, üreticinin tarımsal danışmanlık hizmetini, sigorta hizmetini, gübre, ilaç, tarım aleti ihtiyaçlarını karşılayabilen rantabl bir kurum yapısına kavuşmuştur. FİSKOBİRLİK'in amiral gemisi olan EFİT A.Ş.'nin faaliyetleri incelendiğinde ise, son 6 yılda yapılan yatırımın bugünkü değeri yaklaşık 120 milyon TL’dir. 2013 yılında, çalışan sayısı 159 kişi iken, bugün itibari ile çalışan sayısı yaklaşık 500 kişidir. Şu an Entegre tesislerinde 100’ün üzerinde barkodlu ürün üretilmektedir. Pazarlama ve satış faaliyetlerinde ciddi yatırım yapan kurum, iç pazarda 50 bayisi 100 saha satış personeli ile 81 ilimizin tamamında ve yurtdışında 27 ülkeye ihracat yapmaktadır.

Geçmiş 15 yıl içinde kurumun itibari üretici ve sektör nezdinde artırıldığı gibi cirosu da kat be kat artırılmıştır. Bunları söylerken amacımız kimsenin avukatlığını yapmak değildir. Biz FKB Genel Kurulu’nda yaptığımız konuşmada bi hakkı teslim etmeye çalıştık. Bugün Lütfü Bey olur yarın başkası. Ama FİSKOBİRLİKAma FİSKOBİRLİK ve fabrikası Giresun’dadır ve burası başarılı oldukça buradan Giresunlu hemşerilerimiz istifade etmekte, ekmek yemektedir' değerlendirmesinde bulundu.

‘KARAN’A TAVSİYEM KİMSENİN GAZINA GELMEMESİDİR’

Milletvekili Öztürk sözlerini şöyle noktaladı:

'Fındık üreticimizin göz bebeği bir kurumu, aslı astarı olmayan iddialar, dedikodular ve şahsi hesaplarla yıpratmak doğru değildir. FİSKOBİRLİK’i rekabet ettiği özel sektörde, sürekli çalışmak zorunda olduğu finans kuruluşları nezdinde itibarsızlaştırmak doğru değildir.

Yönetimle şahsi bir sorununuz varsa onu bilemem. Zaten sırf şahsi problemleri nedeniyle bu arkadaşın da içinde bulunduğu bir grup tarafından düzenli bir kampanya yürütüldü. Sosyal medya, basın, müfettiş incelemeleri vs. Aynı kampanyalar yine Giresun’da benzer kişi/gruplar tarafından limanın faaliyetlerinin durdurulması, Giresunspor’un boğularak başarısız kılınması gibi konularda da yapıldı, yapılıyor.

'GİRESUNSPOR'A HERKES DESTEK VERMEKTEN KORKARKEN...'

Eminim bazen FİSKOBİRLİK üzerinden bazen başka konular üzerinden bizim şahsımıza karşı yürütülen bu kampanyaların arkasında bizim dik durmamız vardır. Lütfü Beyin dik durması vardır. Giresunspor'a herkes destek vermekten korkarken FİSKOBİRLİK her türlü sponsorluğu Giresunspor için yapmaktadır. Nurittin Karan şunu bilmelidir ki, değil kendisi arkasında ona gaz veren abileri, birlikte hareket ettiği gruplar kim olursa olsun biz Giresun’u ve Giresunlu’nun hakkını hukukunu korumaya devam edeceğiz.

Biz limanın çalışmasını, Giresunspor’un başarılı olmasını, FİSKOBİRLİK’in başarılı olmasını savunmaya devam edeceğiz. Giresun’a kim bir istihdam sağlıyorsa o işletmelerin yanında olacağız. Giresun’un marka değerlerinin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz.

'AÇIKLARSAM BAZILARI BU ŞEHRE GİREMEZ'

Bir gün siyaset bittiğinde biz yine bu şehirde yaşayacağız. Biz bu şehrin çocuğuyuz. Bu şehrin kurumları, yatırımcıları, moral değerleri zarar görsün istemiyoruz. Her şeyi ulu orta konuşmuyorsak bu şehre zarar vermek istemediğimizdendir. Yoksa bazı kampanyaların arkasındaki şeyleri açıklarsam bazıları bu şehre giremez. Nurittin Karan'a da eski bir parti yöneticisi arkadaşımız olarak tavsiyem şu ki, kimsenin gazına gelmesin. Siyaset bittiğinde, birilerinin hesapları bittiğinde gönül ister ki tüm arkadaşlarımız mahcup gezmesin bu şehirde. Görüş ayrılıklarımız, rekabetlerimiz olabilir. Ama bunlar nezaket ve zarafet içinde olmalıdır.'