Yaklaşık beş ay önce FİSKOBİRLİK iştiraklerinden EFİT A.Ş’de işine son verilen kadın çalışanın avukatı Öznur Yılmaz, yaptığı yazılı basın açıklamasında Bayraktar'ın 24 Aralık 2021 tarihinde, yargılaması devam eden bir dava ile ilgili olarak, gerçekleri yansıtmayan, iftira, hakaret ve tehdide varan sözlerle talihsiz açıklamalarda bulunduğunu söyledi.

'YENİ BİR DAVA DAHA AÇACAĞIZ'

Bayraktar'ın açıklamalarına yanıt veren Ordu Barosu'na kayıtlı Avukat Yılmaz, 'Geç de olsa, iftira ve tehdide varan bu ifadelere karşı cevap verme zorunluluğumuz doğmuştur. Bir kere, Fiskobirlik'in kadın çalışanı olan müvekkil, Lütfü Bayraktar'ın açıklamasının aksine, 2019 yılında değil, 2021 Ağustos'ta işten çıkarılmıştır. Müvekkilime, yine belirtilenin aksine hak edişleri dahi verilmemiştir. Bununla ilgili ilerleyen süreçte zaten yeni bir dava açılacaktır' dedi.

'BAYRAKTAR TEKZİP TALEBİNDE BULUNMADI'

Yılmaz, 'Kendisi, açıklamasında, müvekkilime göndermiş olduğu mesajların sahte olduğunu ve hatta bu gibi mesajların dijital ortamda 10 saniye içinde üretilebildiğini dahi söyleyebilmiştir. Mahkemeye sunulan mesajların sahteliğini iddia eden Lütfü Bayraktar, konuyla ilgili çıkan haberlere ise erişim yasağı getirilmesi yönünde karar aldırmıştır. Ancak, tekzip talebinde bulunmamıştır. Bilindiği üzere, erişim yasağı, genel olarak, gerçek haberlerin toplumda infial uyandırmaması ve benzeri amaçlarla alınır. Oysa ki, haberler yalan haberler olsaydı, erişim yasağı getirilmez, haberlerin gerçekleri yazılır ve tekzibi yapılırdı' şeklinde konuştu.

'MÜVEKKİLİN DAVADAN VAZGEÇMESİ İÇİN ARAYA DOSTLARINI KOYDU’

FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar'a sert sözlerle yüklenen Avukat Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

'Lütfü Bayraktar, ‘şantajlara boyun eğmeyeceğiz’ demekle, müvekkili şantajcı gibi lanse etmeye çalışmaktadır. Ancak, müvekkilin bu davadan vazgeçmesi için araya hatırı sayılır dostlarını koyduğunu, müvekkilin ailesine kadar ulaştığını, vekil sıfatıyla dahi tarafımıza insanlar gönderdiğini ve bu görüşmelerde, müvekkile para, makam ve yeni bir iş teklif edildiğini ve bu tekliflerin müvekkil tarafından reddedildiğini hatta ve hatta müvekkilin tanıklarını dahi aradığını, davada nasıl tanıklık yapmaları, ne söylemeleri gerektiğini söylediğini unutmakla birlikte, müvekkilin tanıklarını arayarak kendilerini etkilemeye çalışmasının bile TCK kapsamında suç olduğunu bir avukat olarak bilmemesinin mümkün olmadığını düşünmekteyiz. Yanı sıra, taciz iddiasıyla ilgili ve söz konusu basın açıklamasındaki, müvekkilin kişilik haklarını rencide edici hakaret ve tehdit içeren sözleriyle ilgili olarak da yasal süreç başlatıldı. Bundan sonra, söz yargı makamlarında olacaktır. Bu süre zarfında, müvekkil aleyhinde karalayıcı, iftira mahiyetinde ve kişilik haklarını rencide edecek sözler sarf etmesi halinde, Lütfü Bayraktar aleyhine ayrıca yasal süreç başlatılacağını da belirtiriz.'