Giresunlu Rabia Naz Vatan'ın (11) şüpheli ölümüne ilişkin Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından rapor hazırlandığı haberlerine acılı baba Şaban Vatan'dan tepki geldi.

Giresun'un Eynesil ilçesinde Rabia Naz Vatan'ın şüpheli ölümüne ilişkin Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca hazırlanan raporun TBMM Araştırma Komisyonu'na ulaştığı iddia edilmişti.

YENİ BİR RAPOR YOK; BESLEME YANDAŞ BASININ İDDİLARI YALAN

Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan, rapor haberleriyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

Acılı Baba Vatan, yeni hazırlanan bir raporun olmadığını belirterek, isim vermeden algı operasyonu yaptığını ileri sürdüğü malum zevatın genelde ülkede özelde Giresun'da yandaş (!) ve candaş (!) hesabınca AKP'ce fonlandığı su götürmediğinden hareketle olsa gerek ki  besleme basına şimdilik hukuken elinden bir şey gelmediği (!) misalince sadece öylesine meydan ve bela okumakla yetindi.

Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Başkanlığı ile görüştüğünü belirten Vatan, ilk çıkan mütealadan başka müteala çıkartılmadığını belirterek öyle bir rapor verilmediğini vurguladı. 

Baba Vatan,' Bu haber kaynağı yandaş basın yayını. Allah belalarını versin’ ifadelerini kullanarak çirkin oyunu deşifre etti.

Söz konusu yanlı haberde, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nergis Cantürk'ün, Rabia Naz'ın ölümüne ilişkin adli tıp ve kriminal raporları inceleyerek hazırladığı raporun komisyona ulaştığı servis edilmişti.

GÜYA RAPORDA YÜKSEKTEN DÜŞME DENİLMİŞMİŞ  (?!..)

Güya soru işaretli düzmece olduğu değerlendirilen malum raporda, 'Çocuğun ölümünün künt genel beden travmasına bağlı omur, pelvis ve ekstremite (L3-5, femur boynu, sakroiliak eklem, ayak bilek kemikleri ve tibia) kemik kırıkları ile birlikte meydana gelen retroperitoneal kanama, akciğer kontüzyonu ve pnömotoraks sonucu meydana gelmiş olduğuna dikkat çekilerek, 'Tanımlanan travmatik lezyonların yüksekten düşme ile uyumlu olduğu, yüksekten ayak üstüne düşme olgularına özgü bulgular tespit edildiği, tanımlanan travmatik lezyonlar içinde çocuğun yaya olması durumunda geçirilen trafik kazasına özgü bulgular bulunmadığı tespit edilmiştir’ denildiği savunulmuştu.