| ||||||||||
| ||||||||||
DARBECİLERE ’İDAM’ İSTEDİ17 Temmuz 2016, 18:47 Dursun ONUR TIME ÖZEL HABER- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Giresunlu hemşehrimiz Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde FETÖ/PDY terör örgütüne mensup subay ve askerlerin darbe kalkışmasına sert tepki göstererek, ibret-i âlem için her birinin darağacında sallandırılmasının elzem olduğunu savundu. Adana Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Giresunlu hemşehrimiz Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde FETÖ’cü bir grubun darbe girişiminin ardından millete reva görülen bu ihanet ve alçaklığa yaraşır cezanın idam olduğunu öne sürdü. 'KENDİ HALKINA KURŞUN SIKACAK KADAR ŞEREFSİZLER' Tatil için memleketine gelen Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Giresunlu hemşehrimiz Prof. Dr. Mustafa Öztürk, kadim dostu Giresun TIME imtiyaz sahibi Dursun Onur ile bir araya geldi. Prof. Dr. Mustafa Öztürk, sosyal medya sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada olduğu gibi, ‘Darbeci alçaklar şebekesi kendi ülkesinin millet meclisini bombalayacak, kendi halkına kurşun sıkacak kadar şerefsiz ve haysiyetsiz olduklarını gösterdi’ diyerek idam istedi. Öztürk şunları söyledi: 17 Aralık vakasından bu yana 'Bütün bir Türkiye’nin neredeyse tüm kamu kurumlarıyla birlikte Fethullah Gülen adlı bir meczup alçak zibidinin elinde oyuncak olması kanıma dokunuyor” deyip durdum.Hasan Sabbah rolüne soyunmuş Gülen zibidisi tarafından sevk ve idare edilen ihanet şebekesinin uzun yıllar boyunca Türk Silahlı Kuvvetlerine sızdırdığı asker kılıklı fedailerden pek ses çıkmaması hayra alamet değil, diyerek de kendimi yırttım. TSK bünyesindeki derin sessizlik ve suskunluk dün gece maalesef darbe teşebbüsü olarak patlak verdi ve darbeci alçaklar şebekesi kendi ülkesinin millet meclisini bombalayacak, kendi halkına kurşun sıkacak kadar şerefsiz ve haysiyetsiz olduklarını gösterdi. ‘BESLE KARGAYI UYSUN GÖZÜNÜ’ NOKTASINDAYIZ Zibidi Gülen ve fedailerindeki şerefsizliği hiçbir kelimenin tam manasıyla ifade edemeyecek düzeyde olduğunu onlarca yıldır söyleyen biri olmama rağmen maalesef 17 ve 25 Aralık hadiseleri patlak verinceye kadar neredeyse tüm dindar kesimler nazarında fitneci olarak görüldüğümü belirtmeliyim. Yargıdan Emniyet’e, Tübitak’tan üniversitelere kadar devletin en önemli kurumlarının belki de sırf “abdestli namazlı insanlardan zarar gelmez” gibi son derece naif bir gerekçeyle, yıllar boyu bu ihanet şebekesine adeta peşkeş çekilmesine kahreden biriyim. Dolayısıyla bugün, “Besle kargayı oysun gözünü” sözünün ifade ettiği noktada olduğumuzu acı bir itiraf olarak dillendirmek mecburiyetindeyim. ‘İBRET-İ ALEM İÇİN HER BİRİ DAR AĞACINDA SALLANDIRILMALI’ Ancak olan oldu ve asker üniformalı birkaç hain kendi milletine kurşun sıkma noktasında ihanetin dibini buldu. İmdi, devleti yöneten sivil iradenin bu hainler ve şerefsizlere yaraşır ceza için meclisi toplayıp en kısa zamanda darbe teşebbüsüne münhasır bir idam yasası çıkarması ve ibret-i âlem için her birini darağacında sallandırması elzemdir. Sakın, hiç kimse bu demde “idam cezası geri gelmemeli” tarzında bir akıldaneliğe yeltenmesin; zira gün, demokrasinin israf ve ziyan edileceği bir gün değildir. Millete reva görülen bu ihanet ve alçaklığa yaraşır ceza idamdan başka değildir. Milletin bağrında açılan derin yara ancak bu şekilde kabuk bağlayabilir.' Bu haber 2041 defa okunmuştur.
|
Sayaç |
|||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |