Sevgili okuyucularım,

Hafızam beni yanıtmıyorsa bundan tam bir buçuk yıl önceydi.

Nisan 2014 gibi.

Şaha değil arşive gidelim.

Bugünkü gibi hatırlıyorum.

Neydi o?

Basın İlan Kurumu 'Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri' seri konferanslar dizisinin beşincisi Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi'nde yapıldı.

Konferansa zamanın Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet ATALAY bey de katılmıştı.

Hakkını yemeyelim.

Konferansta konuşan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün ATTAR, çok isabetli bir teşhiste bulundu.

Ne demişti sayın hoca:

‘Beş yıl önce medya denince akla sadece televizyon geliyorken bugün internet medyası akla geliyor.’

Doğru söze ne denirmiş?

E Doğru.

Dolayısyla kaçınılmaz olarak...

Alkış değil mi?

Ancaaakkkkk...

Rektör hazretleri bize basın özgürlüğünden dem vururken aynaya bakmayı unutmuştu.

Bak şu konuşana misali.

Altından kalkamayacağı iddialı sözler ediyordu ATTAR hanım.

Durum vahimdi.

Haliyle sormuştuk.

Siz basın ve ifade özgürlüğünün neresindesiniz?

Duvardan ses geldi, hocadan tıs.

Neden mi?

Öncesi vardı.

Belleklerinizi yoklayın.

Sayın ATTAR, bir bilim kadını olmasına rağmen sıfatına yakışmayacak bir şekilde fikir, düşünce ve basın özgürlüğü babında öcü gibi gördüğü sitemize erişimi engelleterek üniversitenin akademik ve idari kadrosuna kapattırmıştı.

Yani.

Giresun basının özgür sesi ve internet haberciliğin öncü adresi GİRESUN TIME’ye girişi 'üniversitenin internet ağından' yasaklamıştı.

Ambargo.

Bir tür karartma.

Bilim yuvası olması gereken yerde kara cehalet.

Hür düşünceye ve özgür basına pranga.

Sevgili okuyucularım,

Uzatmayalım.

Onca çağrımıza rağmen o günden bugüne değişen bir şey olmadı.

Hala da yasaklı sitemiz.

Tekrar olacak ama..

Dikkatinizi çekerim.

Anlaşılsın isterim.

Akademisyenler ve idari kadrolar sitemize 'üniversitenin internet ağından' giremiyor.

Kraliçe (!) öyle buyurdu.

Yasakkkkkk.

Öcü gibi.

Zararlı.

Malumunuz..

Dilkeniz ya bazılarına batıyoruz biraz.

Gelin görün ki...

Deyimdir.

Kargalar gülistanı işgal ettiklerinde bülbüller siner ve susarmış.

Sanıldı.

Oysa.

Üniversitenin akademik ve idari kadrosu gazetemizi her halükarda yakından takip etti/ ediyor.

Ama cepten ama evden.

Yol yoksa yol açılır.

Yolcular, yoldaki neferlerin yolunu kesemez.

Kısaca.

Güneşe arkasını dönenlerin gölgesi önüne düştü.

Çünkü.

Tecrübe ile sabittir.

Gerçekler hoşunuza gitmese de asla örtülemez.

Demem o ki..

Sitemizi ne kadar yasaklarsanız yasaklayın gerçeklerin kötü bir huyu varmış.

Bir gün ortaya çıkmak gibi.

Kocaman kocaman.

Kitabın içinden konuşalım.

Şubat ayına yani seçimlere az kaldı.

Nasıl ki her karanlığın bir sabahı varsa GİRESUN TIME’ye de özgürlük yakın.

Algı palavra, olgu  gerçek.

Kral çırılçıplak.

Kraliçe (!) düşünsün.

Küçük bir hatırlatma da yapayım.

Az kaldı.

Basın özgürlüğü adına.

İfade hürriyeti namına.

Bilim namusuna.

Giresun aşkına.

Çözün bakalım, gazozlar benden...

Yanıt hazırsa ' ALO DURSUN yazıp 2828'e gönder!..'

Beklerim.

Ayyyy balammmm....