| ||||||||||
| ||||||||||
GİRESUN'UN TÜKÜRÜKLÜ KÖFTELERİ31 Ağustos 2015, 23:17 Dursun ONUR TIME- Dursun ONUR yazdı. Sevgili okuyucularım, Çok yoruldum. Zihin işi beden emekçiliğine benzemiyor. E haliyle.. İstedim ki biraz kafa izni alayım. Dinleneyim. Ne mümkün. Olmadı. Çakallar sözde 'paşa' olmuş!.. Gel de inzivaya çekil. Diyorsunuz ki.. ' Memleketi kurtarmak sana mı kaldı?!!! ' Yani.. Dalgana bak. Önce sorayım. Misaldir. Memlekette meydan çomara bırakılırsa kim kaybeder? Giresun mu? Evet. Dur. Ya da şöyle sorayım. 1 Kasım seçimlerinde kendini enayi yerine koyanlara karşın baronlar krallığını ilan ederse ne yapacaksın? Soruyorum. Paşa paşa eyvallah mı diyeceksin? Özerkliğini ilan eden adam kılıklı cüdamlara karşı şablon kafayla teslim mi olacaksıınız? Logo gibi. Peki , niye? Olaya şöyle değil, böyle bakın. Bütün kabulleri çöpe atın. Giresunlu neden kendi önüne koyulan isimleri kabul ediyor? Neden hiç kendimize sormayız da şaplonu kabul ederiz. Çünküsü var da bu konuyu tartışmaya açmayacağım. Mesele uzun ve çetrefilli. Geç. Anlamadığım şu: Ne menfaatimiz var ki bedeli ne olursa olsun ' çamura altın' diyoruz. Hem söze tav olacaksın hem de çökertme olacaksın. Adalet mi bu? Dün gibi. İneğini satıp, eşinin kolundaki bileziği bozdurup üç kuruşluk işe gireceksen... Parasıyla ise neden bedel ödüyorsun? Bit yavrusuna kul- köle oluyorsun? Halk tabiriyle yavşağa. Daha olmadı. Tırışkadan adamların önünde neden iki büklüm oluyorsun? Haklısın. Bilirim . Allah düşürmesin. Mecburiyetten. Eyvallah.. Da..... Sadete gelelim. E bre dostum, sen Giresun'un neresindesin? Şehrin içinden mi, ilçelerden mi? Kıyısından mı köşesinden mi? Köyünden mi kasabasından mı? Duyar gibiyim. Ne önemi var, diyorsun. Gardaşım.. Sağır sultan değiliz. Bedelin ismi ve adresi yok. Diyorsun. Haklısınn. Güya devlet, sözde siyaset. Yersen hükümet, inanırsan muhalefet. Serde adalet, güçlü kuvvet. Se gel de sıraya gir. Bu başka bir şey, maalesef. Acele etmeyin. Milletin efendiliği fi tarihinde kaldı. Evli evine, köylü köyüne. Dilim varmıyor ama bağışlayın. Uysal koyunuz netekim. Ne Denizli'nin maymunu ne Van'ın kedisi.. Sivas'ın kangalı, Karaman'ın koyunu. Ankara'nın keçisi, Giresun'un fındık kurdu. Maymunluk pardon şebek de cabası. Yani bir bedende beş karakter sanıyorlar bizi. FİL olacak halimiz olmadığından gözleri ısırmıyor. Bi saniye .. Deve; deve de değil. Takdir sizin. Sırça köşklerde oturan sonradan görme baron ve lordlar ne bilir. Nasıl mı yani? Dinlemeye mangal gibi yürek ister. Organ değil. Hazırsanız... Sen dur şimdi. Anlatayım. Okuyun ama yazdıklarımı not edin. Bi de yaşadığınızı farzedin. Yarın lazım olur. Empati adına. Tam yeri çünkü. Bir tablo ve güncel. İşsizsin. Fatura her ay gelir, devlet seni hiç unutmaz. Su'dur, elektriktir,. Ev sahibi var bi de kira; ötesi apatman yönetici aidat ister. Çadırda yaşamıyorsun. Ödemede gör bakayım ebenin örekesini. Bir yazarın güzel bir sözü var: 'Çalışırken bir ay 30 gündür, işsizsen bir ay adeta üç gün. ' Yani... Demek istiyor ki o kadar çabuk gelir faturalar. Fark etmezsin. Vay anasını desen de fayda yok. Anlaşıldı galiba. Uzatmayalım. Giresun özelinden örnek vereceğim. Bu mahallede birileri oturduğu yerden bilmem ne üstünde fındık kırıyormuş.. Emeksiz rant sağlıyormuş.. Bu sokakda bazıları dar alanda paslaşarak servetine servet katıyormuş. Bu caddede siyasi raconlu alikıran başkesen küçük adamlar kesesini dolduruyormuş. Bu şehirde fikirsiz, birikimsiz ve cahil takımının eli birlerinin cebinde dolaşıyormuş. Çotanak diyarında piyasada üç kuruş etmeyen mirasyediler kendini adam diye pazarlıyormuş. Denir ki... Bu memlekette yolda görsen sümüğünü atmayacağın çomarlar ahkam kesiyormuş. Devam edelim. Bu kentte 'vay be ,lafa bak lafa' diyeceğiniz adamcıklar baronluk yaparak söze hakim oluyormuş. İşin garipliğine bakın ki kusura kalmayın ama ninni dinleyen ev sahipleri de bunlarla gurur duyuyormuş. Sonuç. Tufaya geliyorsunuz. Devam edelim. Bu yiğit şehrin çocukları gururundan zerre kadar taviz vermezken, ağababaları şahsi çıkarları için iktidar sahiplerine paspas oluyormuş. Bu mahalede düne kadar yemeğe ekmeği olmayanlar şimdilerde en lüks lokantalarda mükellef sofralar kurduruyormuş. Daha yazayım mı? Bu kente 13 sene öncesine kadar kimsenin selam vermediği ve hata yanına yöresine yaklaştırmadığı küçük adamlar para, makam ve mevki sahibi olarak caddede ahkam kesiyormuş.. İyi mi? Uzatmayalım. Gariban iş bekliyor, Üstelik nitelikli, nereye gitsin gardaşlar? Pardon ya meşgul ettim. Zamanınızı aldım. Cep de delik cepken de .. Harbi harbi. Sormayalım mı? Eleman diyordunuz, zavallım hanginize müracat etsin artistler!.. Çık mı? Sizden mi değil? Evet. Nokatayı koyuyorum. Kulaklara küpe olsun. Bedduadır hacılar! Yarı Umreciler!.. Modacılar. Artistler, turistler.... Demem o ki... Sizden gelecek hayır hiç gelmesin. Yüce yaratan bu memleketin namuslu ve dürüst gariban çocuklarını sizden korusun. Allah onları sizin elinize düşürmesin, insafınıza gark etmesin. Amin. Hadi cümleten hayırlı işler. Canlarım benim!... Köfteler. Tükürüklü takımı. Hiç olmazsa ekmeğin kıymetini bilin. Hamurlar.... Değil mi ama.... Giresun'da. 28 numara... Mevlam kayıra.... Morgta. Bu haber 2283 defa okunmuştur.
|
Sayaç |
|||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |