| ||||||||||
| ||||||||||
DÖNERSEN GÜNAHI BOYNUNA05 Kasım 2014, 13:12 Dursun ONUR Dursun ONUR yazdı Sevgili okuyucularım,
Gazetecilik zordur. Hele bu dönemde hepten deli gömleği giymektir. Ne yalan söyleyeyim. Bir o kadar da keyifllidir. Bedellere rağmen. Malumunuz. Defalarca fiziki saldırıya uğradım. Onca tehdit aldım. Susmadım, yılmadım, korkmadım. Baktılar olmuyor. Şaşırmıyoruz. Kaçtır. Bu satırların yazarına yargı sopa olarak gösteriliyor. Demokrales'in kılıcı misali. Başımıza musallat ediliyor. 'Dikkatli ol! demek isteniyor. Bilinsin isterim. Benim kimseyle kişisel bir sorunum yok. Mesele memleket. Memleket mesele. Biraz da Donkişotça... Niye mi? Gerçeği arıyoruz. İşimiz bu ya soruyoruz, sorguluyoruz, yargılıyoruz. Yani... Gazetecilik yapıyoruz, noterlik değil. Medya maymunluğu asla. Kalem palyaçoluğu katiyen. Haliyle başımız beladan kurtulmuyor. Olsun. Gülü seven dikenine katlanır, trene binen demirden korkmaz. Ne derler hani. Gözümüz yok ama... Sonunu düşünen kahraman da olamaz. Demem o ki gazeteci yanar, ahali yanmasın diye. İtiraf ediyorum. Ben akıllı bir adam değilim. Değil mi ki, akıllı adam çıkarını gözetir. Daha akıllı adam başkaların da aklının ürünü menfaatini korur. Hakikati söylemez. Savrulur, kıvrılır, yalpalar. Moda deyimle işine bakar. Ahlak duygusunu törpüler, ihtirasını kontrol edemez. Şöyle özetliyeyim. Benzetmek gibi olmasın ama teşbihte hata olmaz. Gönül istemese de kalemşör kadınlara benzer, onun da havası vardır ve alınır. Etrafınıza iyi bakın, sürüsüne bereket. Mermere emir verilmez ama yontulur. Neyse.. Beri gelin. Daha da beri. Bendeniz nicedir Giresun Belediye Başkanı Kerim AKSU'yu niye eleştiriyorum? Ya da şöyle sorayım. Bu satırların yazarının AKSU takıntısı ve düşmanlığı mı var? Dün kanka olduğum başkan ile bugün öküz öldü de mi ortaklık bozuldu? Emin olun hayır. Haaaa... Kırgınlık var mı? Var. Küskünlük var mı? Var. Vefasızlık var mı? Var. Düşmanlık var mı? Asla. Bilmez olur muyum. Sayın AKSU bana kızıyor. Kimbilir sövüyor da olabilir. Ağzı bozuktur, içinden gelmese bile ana-avrat düz gidiyor, olabilir. Değil mi ki sokakktan geliyor. Olsun. Kötü söz sahibini bulur. Bir düşünün. Evet, Ne diyor MEVLANA: Kuzgun, bağda kuzguna bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? Susmadım. Gerçeğin bülbülü oldum. Aklına ateş saldım. Haddim olmayabilir ancak etrafına dikkat et demeye getirdim. Çünkü... Mesele memleket. Memleket mesele. Galiba haklı da çıkıyorum. Seçimden sonra otele kapanan ve halkla ilişkisini askıya alan sayın AKSU sahaya iniyor. 2015 genel seçimlerinin yüzüne gülmeyeceğini gören AKSU, projelere sarılıyor. Unuttuğunu hatırlıyor. Hedef ve umut 2019. Osmanağa Meydanı diyor. Kazancılar Yokuşu diyor. Trafik diyor. Yeni projelere yılbaşını adres gösteriyor. İşte bu. Sevda Giresun'sa hiç zorlamaya gerek yok. Kafayı hırsına yormayacaksın ki kazanasın. Birilerinin gazlamasına payanda olmayacaksın. Irmağı geçerken at değiştiren o ırmakta boğulur örneği önünü göreceksin. Nasipse Ankara da ayağına gelir. Acele etmeyeceksin, fevri olmayacaksın. Önün de bahtında açık. Kadir Gecesi'nde doğmuşluğun da var. Daha yaşın kaç ki... Tuzağa düşmeyeceksin, 'padişahım çok yaşa' diyen dalkavukların ağzına bakmayacaksın. Evet... Yiyeceksin, içeceksin, güleceksin, oynayacaksın lakin güzelleşmeyeceksin. Kısaca... Sayın AKSU bedava ve boşuna projelere sarılmıyor. Dediğimiz yere geliyor ki doğrusu da budur. Umarız. Sayın Başkan, Seni az çok tanırım. İyi niyetinden de hiç şüphem yok. Ben yine sözümdeyim. Dedem Korkut gibi tavsiyede bulunayım. Nasihatım olsun. Büyük resme bakıyorum. Nedir o? Çevreni temizle ki kendini aynada göresin. Düşmanını dost, dostunu düşman bellersen yarın dost bulamazsın. Dostumun düşmanı dostumdur dersen yanılma payın bakidir. Dostunu dost edin ki dostu da düşmanı da ayırt edesin. Eski dost düşman olmayacağı için kendin ol. Dost dosttur, ötesi siyasettir. Acizane. Kekeme kral olmayacağına göre, saygın olsun dostuna. Yalama ve yalaka dost gözükse de altını oyacağına göre aklını kiraya verme. Bitirelim. Bir değil, iki değil defalarca yazdım. Şimdilerde gerçeğe yüzünü döndüğünü görüyorum. Yanılma payımı saklı tutuyorum da armut gibi seyretmek gelmedi içimden. Yazayım dedim. E güzel arkadaşım... Seninle kişişsel bir derdim yok. Tekil değil çoğul düşünüyorum. Eğriye eğri, doğruya doğru. Hakkını teslim ediyorum. Dönersen... Günahı boynuna... Benden bu kadar. Ötesi sana kalmış. Bildiğini yap!.... Ya düşersin ya çıkarsın. Ağlamak para etmez, düşeni kaldıran olmaz. Saat işliyor.... Sen bilirsin.... Eh artık..... . Bu haber 2078 defa okunmuştur.
|
Sayaç |
|||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |