Sevgili okuyucularım,

İpin ucu iyice kaçtı.

Gücü yeten yetene.

Giresun'un şu haline bakın..

Büyük balıklar küçük balıkları yutmaya çalışıyor.

Hukukun üstünlüğü buhar oldu, üstünlerin hukuku galebe çaldı.

Vur abalıya.

Giresun’da gün geçmiyor ki yeni bir skandal ortaya çıkmasın.

Belediyede ayarlar tümden bozuldu.

Şöyle…

Kaldırım işgalleri karşısında kılını kıpırdatmayanlar zayıfa sardı.

Belediyenin sorumluluğu zengine ve yandaşa işlemiyor.

Ötesi…

Deveyi hamuduyla götüren candaşa ve yoldaşa (!) bütün kapılar açılıyor.

Ensesi kalınlarla iş tutuluyor.

Ağır mı oldu?

Farz edin ki haksızlık yapıyoruz.

İnsafa gelelim.

Pekiiii…

Giresun’dan örnek verelim.

Olay taze.

Simitçiden ne istediniz?

Soruyorsun.

Ne iş gardaş!?

Tınmıyor, aslan sosyal demokratlar.

Anlaşılan o dur ki…

Güçleri garibana yetiyor.

Bunların gözleri dönmüş.

Nerde bir alınlarının akıyla para kazanarak evlerine bir ekmek götürmek isteyen varsa…

Yani…

Nerde bir gariban varsa analarını ağlatıyorlar.

Ama emekçiler canım..

Fukara edebiyatını kimseye bırakmıyorlar.

Desek ki…

Bu insanlar ev geçindiriyor, çocuk bakıyor, kira ödüyor.

Yine desek ki…

Ayıptır, günahtır efendiler, hırsızlık mı yapsınlar?

Tıssss.

Bilmem neyine sallayan yok.

Ama halkçılar işte!.

Bastıkları yerden ot bitmeyen bereketsizler halka düşmanlık yapıyor.

Tekrarlayalım..

Güçleri öksüze ve garibana yetiyor.

Bakın.

Olaya tanık olmadım.

Sordum, sorguladım, soruşturdum.

Çok kişi ile konuştum.

Ne bir fotoğraf, ne bir şahit.

Ne bir kamera, ne bir yürek.

Yok.

Bütün gözlere mil çekilmiş.

Kulaklar sağır olmuş, hakka kelepçe vurulmuş.

Vicdanlar kurumuş, yürekler katran karası.

Haliyle…

Kimsenin hakkını ve hukukun çiğnemek istemem.

Ancakkkk..

Duyduklarım ve dinlediklerim hiç hoş değil.

Vaziyet kel.

İşin aslı nedir öğrenemedim fakat tartışma kavgaya dönüşmüş.

Zabıta seyyar simitçiyi iyice benzetmiş.

Darp.

Bize karanlık ama haksız da olsa...

Goygoculuğa prim vermem, belki zabıta haklıdır.

Her ne olursa olsun...

Şiddet kabul edilemez.

Burası Muz Cumhuriyeti değil.

Ahali görmüş.

Gözlerinde kederli bulutlar gezinen garibanım yalvar yakar olmuş.

Çaresiz.

Dinleyen olmamış.

Dilinden tek bir cümle dökülmüş:

‘Elleriniz kırılsın…!

Olay buysa alın bizden de o kadar…

‘Elleriniz kırılsın…!

Şimdi sorumlu aranıyor?

Kimdir o?

Beşer elbette şaşar.

Yanılma payım saklı kalsın.

Okuyalım.

Fatura çıkarılmaya çalışılıyor.

İhale üstüne kalsın isteniyor.

Kime mi?

Zabıta Müdürü Benan ARICAN…

Hadi be ordan!

Kafasında bin tilki dolaşan ama kuyrukları birbirine değmeyenlere bakın.

Sakın, tuzağa düşmeyin.

Dostlar,...

Günah keçisi aranıyor olamaz mı?

Benan bey mi zabıtayı simitçinin üzerine sürdü?

Hiç inanmam.

Az çok tanırım.

Zariftir, beyefendidir.

Karıncayı incitmez.

Giresun aşığıdır.

Sorumluluğunu bilir fakat ne ezer ne ezdirir.

Halk adamıdır.

Not edin.

Birileri Benan müdürün üzerine oynuyor olamaz mı?

Önce yetki ve sorumluluk verilen müdür provake edilmiş olamaz mı?

Benan Müdürün üzerine senaryo yazılmış olması ihtimal dışı mı?

Kendini temize çıkarmak isteyen komplocular, kurban seçmiş olamaz mı?

Müdür Benan, lobilerde senaryo yazan ilahlara kurban edilmiş olamaz mı?

Olayın anında fısıltı gazetesi tarafından yayılması tesadüf olabilir mi?

Kısaca..

Bizans oyununa dikkat edin derim.

Bir düşünün…

Evet.

Garibana kalkan eller kırılsın.

Lakinnnn

Olay sadece bundan ibaret değildir.

İşin içinde katagulli var gibi.

Sanki…

Bir taşla iki kuş avlanmak isteniyor.

Bunu kaçırmayın.

Düşünmeye değmez mi?

Hadi bakalım.

Sorumluluk makamı konuşsun.

Belediye Başkanı Kerim AKSU, bekleriz.

Buyur…

Er meydanı…..

Arşın oteldeyse meydan da Giresun’da….

Buyur pehlivannnn!..