| ||||||||||
| ||||||||||
GİRESUN'DA HABABAM SINIFI TATİLDE07 Eylül 2014, 01:18 Dursun ONUR Dursun ONUR yazdı Sevgili okuyucularım, Merak bu ya…. Çok ısrar ediyorsunuz. İti- köpeği konuşuyor. Haliyle… Tehlike yok. Beraatimi talep ediyorum. Lütfen. Hala gündemde. Çözemedik. Diyorsunuz. Velev ki… Gözleriniz var görmüyorsunuz. Kulaklarınız var, duymuyorsunuz. Diliniz var, susuyorsunuz. Reva mı? Ya da şöyle diyelim. Bakın, vallahi anlatmaktan gına geldi. Doğrusunu isterseniz, sıkıldım. Üstünden aylar geçti. Yine aynı yerdeyiz. Özetle… Yanıt vermekten nevrim döndü. Bunaldım. İster kaderin cilvesi deyin, ister siyasetin raconu. Olay budur. Bizi bozmaz da. Haaaaaa…. Ama bilmediğiniz bir şey var. Öğrendim. Dolayısıyla… Vefa ‘eşittir’ dost değildir. Demem o ki…Hala mı şaşı ve şaşkınsınız Giresun’da. Hababam sınıfı... Tatilci takımı. Kaçtır… Soruyorsunuz. Hayırdır. 30 Mart sonrası ne oldu? Nedir bu? E tabi merak ediyorsunuz. Araya kara kediler mi girdi? ‘Kerim AKSU ile niye papaz oldunuz?’ Ekliyorsunuz. Malum. ‘Kerim için kendini ateşe attın.’ ‘Sözcülük yaptın. Tek başına savaştın.' ‘Gönüllü avukatlığa soyundun’ Satmadın. Her teklifi savuşturdun. Diklenmedin, dik durdun. Dahası… ‘Ölümle burun buruna geldin? ‘Defalarca fiziki saldırıya uğradın’ Diyorsunuz. Özetle.. Neyi paylaşamıyorsunuz?’ Demeye getiriyorsunuz. Yormayın kafanızı. Cevabım nettir. Sözü Mevlana’ya bırakıyorum. Bir adama bakarım, bir de söze. Eee tabii.. Karşımda adam yokmuş. Ben nerden bileyim ‘ ŞEKER’in derdine düşen hastanın halini. Haliyle. Sözüm meclisten dışarı. Laf da palavraymış. Köprü de. Geçene kadar. Ya sattılar… Ya satışa geldik. Çakma ve yanaşma limana demir attı. Ceza sahasına sokuldu. Ne zaman mı? Elbette 30 Mart sonrası. Herkes tutuğunu yedi. Yemekle kalmadı servis de edildi. Yalan- yanlış. Hemen itiraz etmeyin. Size garip gelebilir ama işin aslı budur. Nedir bu arkadaş, diyeceksiniz. Demeyin. Sen ekmedin bu tohumları. Sadece bil. Cevap sizleri zorlayabilir hatta ‘yok artık’ dedirtebilir. Maalesef… Dinleyin de gerçeği görün. Uyumayın. Kötü haber bu. Nedir o?... Konumuz Giresun… Di mi ? Bakın … Adres de isim de sormayın. Mazlumun da zalimin de adı olmadığı gibi kimliği de yoktur. Tehlikenin farkında mısınız? Boş vermeyin Giresun’u. Bu iyiliğimi de unutmayın. Saza gelmiyorsanız söze gelin. Anlatayım… Her kimse artık, lobiler devreye girmiş. Ayı’lar görevden vazife çıkarmış. Arsızlar yol almış. Namussuzlar hidayete ermiş (!) Oha olduk. Amin olduk. Belediyede kepenk kapatılmış. Şaşı olduk. Çakallar mezarcı olmuş. Kazma olduk Vandallar mafya olmuş. Sicil bozduk. Tufaya gelenler badigart olmuş. Kiracı olduk. Evden maaş olanlar işçi olmuş. Emekçi olduk. Hep söylerim. Cüdamlar adam olmuş. Adamlık pazara düşmüş. Başkanım canım benim. Yolda bulduklarına yoldaş olmuş. Değerli Giresunlular, Ne yapayım. Hem vallahi hem billahi. Racon bu. Kötü yine ben olayım. Falanı yok. Filanı ortak. Fişmekanı bankamatik Burası Giresun… Ne beyazı var ne karası. Gri de renksiz. Uzlaşı var. Üşenmeyin. Adını koyun: ‘Çıkar.’ Bakın. Sonuç belli ise başlangıcın esamesi okunmaz. Her yol mübahtır. Yeter ki menzile götürsün. Bir hatırlatma. Kişi alçalınca utancı da olmazmış. Amaaaa.. Küçük insanların gölgelerin uzadığı yerde güneş batarmış. İhanete uğrayan kuyruk acısını bilir. Son sözüm şudur. Tarihen sabittir. İhanet hep yenilir. Vefasızlık çamura bulaşır. Kör, sağır ve dilsiz oyuna gelir ama oyunu göremez. Dikkat edeceksin. Yolda buldukların sana ihanet edebilir. Ne demiş ERBERT: ‘Az rüzgar ateşi körükler, çok rüzgar da söndürür.’ Kime söylüyoruz. AK’su boşaldıkça kese dolarmış. Kalp de deniyor buna. Hadistir. Kişi sevdiğiyle berabermiş. Dalgana bak koçum… Güler yüz kim? Sırıtan gülücük? Armut. Yersen. Sahi armudun iyisini kim yerdi? ??????... Ötesi ayva. Giresun’un ayvayı yediğinin resmi 30 Mart olabilir mi? Geçti Borun pazarı… Haklısın. Dalgana bak koçum. İyiler düşmansız olmazmış. Ey masal. Umut hala varsa, uyanık niye rüya görmesin. Dalgana bak koçum. Çok işimiz var, birader. Satanın mektubu okunur. Duymak istenmese de sağır değil Giresunlu. Ve tabi embesil. Ve tabi ümmi. Dalgana bak koçum, şimdilik. Tazılar kendileri için koşarmış ama efendileri için havlarmış. Eldivenli temiz ellerin kirli işleri olurmuş. Tekrarda yarar varmış. İşine bak koçum.... Konuyu dağıtmayalım. Görecek günler var. Demem o ki... Ne tribün ne Giresun masalı. Ne bilbort ne Giresun aşkı. Sen şarkılarını ve türkülerini söylemeye devam et. Dalganı geç, kafanı bul. Hadi..... Kendi düşen ağlamaz. Buyur. Bu satırların yazarına gelince... Gölgede değiliz, güneşe bakıyoruz. Trene boşuna mı bindik sanıyorsunuz? Sonu ne olursa olsun, vız gelir tırıs gider. Çünkü... Demirden korkumuz yok. Haaaaaa... Çalıda gül bitecekse cümleten geçmiş olsun. Şimşek çakmadan gök gürlüyorsa yazıklar olsun. Aman. Yoluna bak koçum!. Bir şartla. Dalgalı denizlere çıkmaya da hazır olun. Rüzgar eken fırtına biçermiş. Bazen de hortum. Kasırga.. Ötesi kıyamet. Gerisi yok. Yani…. Bu yazının sonunu zorlamayın. Maliyeti sıfır…. Değerli Giresunlular….
Bu haber 2392 defa okunmuştur.
|
Sayaç |
|||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |