Sevgili okuyucularım;

Çok şey istemiyorum.

Sizden bir ricam var.

Bir memleket düşünün.

Çıkar gruplarıyla, yerel güç odakları bir araya gelsin.

İdeoloji hak getire, görüş evlere şenlik.

A partisinde şarz olunsun, B partisinde nema bulunsun. C partisinde soluk alınsın.

Bir memleket düşünün.

Kimin elinin kimin cebinde olduğu falcılara kalsın.

Bütün borular ceplere bağlansın.

Bir memleket düşünün.

Amaca götüren her yol meşru olsun, son kertede menzil menfaate durak olsun.

Bir memleket düşünün.

Yol arkadaşı yolda büzülsün, yolda bulunan yola düzülsün.

Bir memleket düşünün.

Ak suların geldi- gittileri olsun.

AK’su deresi denize aksın, Canik ovası AK’suya.

Rengi de yok, tadı da.

Saydamlığı da berraklığı da.

Med-cezir misali.

Denizlerde, pardon siyasette suyun alçalması ve kabarmasına bakmayın siz.

Aynı tavanın balığı olduktan sonra. Bu memlekette erk sahibi yöneticilerin çoğu müteahhitmiş azizler. İl Başkanı dahil çoğunun imar ve ruhsat işleri netameli deniyor.

İddialar doğruysa neymiş, neymiş. Önce menfaat.

Dinci olsun, laik olsun.

Ak olsun, kara olsun.

Ok olsun, ampül olsun.

Işık olsun, at koştursun.

Adı…

A-KE-PE olsun, CE-HE-PE olsun.

ME-HE-PE olsun, DE-PE olsun.

Yetmedi mi?

Takviye yapalım.

Cübbeli- cübbesiz.

Tarikat- cemaat.

Olsun mu, olsun.

Haliyle…

BALZAC boşuna mı soruyor:

‘Bugün görüş diye bir şey kaldı mı?

Varsa yoksa çıkar…’

E kaçınılmaz olarak…

Memleket meselesi!..

Eyvallah.

İyi de neresi burası?

İşler sarpa sarmasın.

Söyleyelim.

Papua Yeni Gine.

Avustralya kıtasında.

Enlemini ve boylamını siz bulun.

Hay Allah kafanız mı karıştı?

Bu memleketi bir yerlerden hatırlıyor musunuz?

Ya da çağrışım mı yapıyor dostlar.

Yardımcı olalım.

Eski adı FARNİKA.

Öteleyin KERASUS.

Amazon şehri.

Günümüze gelin, bilmeceyi çözeceksiniz.

Hala anlaşılmadı mı?

Şifre vereyim.

Havasından mı suyundan mı toprağından mı?

Veyahut huyundan mı?

Ötesi…

Genetiğinden mi, hormonundan mı?

‘Çıkar’ değince akla ilk hangi memleket gelir?

Burnika Faso mu?

Yakutistan mı?

Çuvaşistan mı?

Zorlamayın kendinizi.

Evet, bende olsam sigortam atar.

Burası, burası….

Memleket yani.

Mesele ağır birader.

Düşünün.

İnler, cinler harman olmuş.

Şeytanlar külah değiştirmiş.

Kurtla kuzu dost (!) olmuş.

Kurt çoban olmuş.

Maskeli ecinliler evi teslim almış.

Yavuz hırsız ev sahibini bastırmış.

Realite budur.

Uzun lafın kısası…

Bir memleket düşünün.

Siyasetin adı çıkar, siyasetçinin adı çıkarcı olsun. Adları ve adresleri maval.

Dahası..

Oyuna bak oyuna.

Çifte telli.

Cambaz siyasetçi...

Memlekete hizmet diye yuttursun.

Profesyonel oyunudur.

Şablon hazır.

Yüzü gülsün, postadan öpücük göndersin.

Algı senaryosudur.

Laf üretsin, palavra sıksın.

Boyacı küpü nazır.

Yalanı cilalasın, FARNİKA’nın saf çocuklarını aldatsın.

Çaputu ipek eylesin.

Mangırı altın.

Allahu Ekber.

Bismillah.

Özetle…

Memleket meselesi A dostlar.

Buradan yakın…

Dokunun, yanmazsınız.

Su gibi...

Aziz olun.

Rezil değil.

Sağır ve kör değilsiniz.

Alkış peşinde hiç.

Omurgasız asla.

Sünepe haşa.

Bu oyunu bozun.

Çünkü...

Hesap soracak makamındasınız.

Memleket meselesi yahu!

Değilse...

Çok da tınnnnn.. Nato kafa nato mermerse..

Eken biçer.

Söylenin aksine ağlayana emzik yok.

Ayettir:

'Nasılsanız öyle yönetilirsiniz..'

Bitti.

Alışkın kudurmuştan beterse ....

Başka kapıya.

Sizin siyasetçi cambazdan ne farkınız var?

Alan da satan da memnunsa Medine kapısına gidin.

Malum, dilencinin adresi olmaz.

Kuısura bakmayın da...

Anca gidersiniz.

İyi yolculuklar.

Size kendimizi beğendirmek gibi bir zorunluluğumuz yok.

Tek haneli.

'Saftirikler..!

Papua Yeni Gine'den mektup geldi.

Okuyacağız...

Sonuç.

Ha babam de babam...

Allah sonunuzu hayır etsin.

Amin, diyemiyoruz.

Vesselam...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.